Kayıtlar

Mart, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MESELE DAİMA SÖMÜRÜYÜ DEVAM ETTİREBİLME MESELESİDİR

Resim
Unutulmasın ki insanların emek sömürüleri üzerinden yaşamlar kuranlar ve yaşamlarını idame ettirenler aynı şeyi insanların ölümleri üzerinden de gerçekleştirenlerdir. Sadece sömürmek yetmediği zaman ya da yine ve yeniden sömürebilmek amacıyla insan canı ve kanıyla işlerine devam edenler son tahlilde her şeyi yeniden ve daha güvenli ve de daha çok sömürebilmek için yaparlar... Her şey sömürü düzeninin devamı ve yeniden inşası içindir. İçinde hırsızlık, yalan, suiistimal ve cinayet olan bir şeydir bu… Kullanılan ölüm araçları ise; Ağırlıklı olarak etnik milliyetçilik ve din’dir.

Kazandıkça Fakirleşir İnsan

Resim
Kazandıkça zenginleştiğini düşünen ve bunu bir yaşam biçimi haline getiren insanlar mutsuz olmaya mahkumdur. Çünkü kazanmanın ve zengin olmanın sınırı yoktur. Oysa; Yararlı oldukça ve ürettikçe zenginleşir insan. Yararlı olma ve üretmedeki zenginleşme güçlü olmayı ve farklı olmayı değil, hayat ve insanlar ile barışık olmayı getirir. Mutluluk denilen şey zaten budur.

Esas Olan Sonuç Değil Nedendir

Resim
Çözümlememiz ve üstesinden gelmemiz gereken şey sonuç değildir. Nedendir. Derdimiz ve işimiz neden ve nedenler olmalıdır. Ama biz kendimizi aldığımız eğitim/terbiye nedeniyle ve bizi yönetenlerin yönergeleri nedeniyle hep sonuçlar üzerine odaklıyoruz. Dolayısıyla da mutluluğu da mutsuzluğu da sonuçlardan hareketle yaşamaya çalışıyoruz. İnsanlar sonuçlar ile ilgili çözümleme yapmazlar. Çünkü sonuç çözümleme yapılacak şey değildir. O nedenle sonuca odaklananlar asla çözümleme ihtiyacı ve bilinci geliştiremezler. Asıl iş neden ve nedenler konusunda düşünebilmektir. Bu çözümlemeyi doğurur. Çözümleme ise sonuçların değişimi ve dahası değiştirilmesi ihtiyacını ve isteğini doğurur. İşte bu nedenle mutsuzluklarımızın çözümü ve mutluluklarımızın devamı ile ilgili her şey neden ve nedensellikler ile ilgilidir. Nedeni anladığımız ve kavradığımız an çözümü de keşfetmeye başlarız. Bu sonuçların bizim elimizde ve değişen bir şey olduğunu anlamak ve kavramak demektir.

KADININ KURTULUŞUNA DAİR NOTLAR

Resim
1 Dinin araçsallaştırıldığı hiç bir toplumda ve ülkede "kadının adı yoktur"... 2 Laiklik sadece dinin araçsallaştırılmasına engel değildir. Laiklik aynı zamanda üretim mülkiyetini ve üretim ilişkilerini dini kurallar ile düzenlenmesini engelleyerek kadının toplumsal yaşamda rol almasının da önünü açan biricik ön koşuldur. 3 Laiklik ve eşitlik olmadan kadının (ve elbette emekçi kadının) erkeğin eşiti olması mümkün değildir. Kadının kurtuluşu öncelikle sınıfsal bir mücadele ve kazanımdan ve buna bağlı olarak kadınlığa özgü özel haklara ve ayrıcalıklara kavuşmasından geçer. 4 Kadının mutluluğu, erkeğin "adamlığı", "insanlığı" ya da "iyiliğine' bağlanamaz.. Erkeğin kadına lütfedecek durumda olması ve kadının erkeğin bu lütfedişi ile mutlu olması gerçekliği problemin ta kendisidir. Kadının kurtuluşu öncelikle yoksulluğun ve sömürünün yok edilmesi ile mümkündür. Bunun içinse laiklik ve eşitlik mücadelesi vazgeçilmez