Kayıtlar

Haziran, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

NANKÖRLÜK / İHANET EDEN YA DA NANKÖRLÜK / İHANET EDİLEN OLMAK TERCİHİ

Resim
Nankörlük yada ihanet edilen olmanın vereceği acı ile, nankörlük yada ihanet eden olmanın vereceği acı asla birbiriyle denk değildir. Birincisinde sinir, öfke, kızgınlık duyarsın... Geçer... Lakin ikincisi, bir ömür boyu vicdani muhasebedir... Geçmez ve asla bitmez... Onun için nankörlük / ihanet edilen olmayı, nankörlük / ihanet eden olmaya tercih etmek demek, bir ömür boyu süreğen bir acıyı yaşamamak demektir. Tercihi ikinciden yana olanlar "asla kötü" insan olamazlar... Yanlış yapan insan olurlar sadece...  Yanlış yapmak, aldanmak, kötü olmaktan her zaman daha iyidir.

OLMAK İSTEMEDİĞİN BİR YERDE OLMAZSIN

EĞER OLMAK İSTEMEDİĞİN YERDEYSEN SORUN SENSİN... KENDİN BİR SORUNSUN... Hayatımız boyunca "olmak istediğimiz" yerde olamayabiliriz. Ama hayatımız boyunca "olmak istemediğimiz" yerde de olmayız. Birincisinde bizim dışımızdaki koşullar çok önemlidir. Yaşamımız adına değiştiremeyeceğimiz ve tercihimizin söz konusu olmadığı şeyler vardır. Ama ikincisinde kararları büyük ölçüde kendimiz veririz. Örneğin onursuz olmanın sanıldığı kadar dış koşullar ile ilgisi yoktur. Ya da bahaneler üreterek hırsızlık yapmayı dış koşulların bir gereği olarak savunamayız. Kısaca dürüst olmamak berbat bir şeydir ve kesinlikle bir tercihtir. Sözün özü olmak istemediğimiz yerde olmayız... Aslında mesele budur... Aslında hayat budur..