Kayıtlar

Aralık, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Erdemlilik Terketmek Değil, Kalabilmektir

Resim
Terk etmek erdemlilik falan değildir. Çoğu zaman kaçıştır. Kimi zamanda çaresizliğin dışa vurumudur. Kimi zamansa daha iyi koşullarda yaşama isteği ve tercihidir. Tekrar ve daha güçlü dönmek üzerek terk etmeler toplumsal bir amacı içermiyorsa, başlı başına kişisel oportünist bir tutum ve davranış anlamı taşır. Belki bir koşulla erdemliliktir terk etmek; T erk ettiğin yer, terk edilen yerden daha iyi ve daha güzel olsa dahi ya da terk ettiğin yerde, terk edeceğin yerden daha fazla olanaklara ve yaşam düzeyine sahip bulunuyor olsan dahi yine de terk etmeyi göze alıyor ve terk ediyorsan bunun bir anlamı ve gereği olmalıdır. İşte bu anlam ve gerekliliktir erdemliliği oluşturan. Ülkemizde özellikle son yıllarda mevcut yönetimin ve onun izinden yürüyen çoğu kamu kurumunun çalışanlarına yaşattığı haksız olumsuzluklar çoğu kişi için bir kaçış ve terk edişi de beraberinde getirmiştir. Tabi kaçış ve terk ediş olanakları varsa. Bazı kişiler içinse yaşamış oldukları olumsuzluklar gö

CEMAATLERE KARŞI OLMAMAK NE ANLAMA GELİR?

Resim
Baştan söylemeliyim ki; Selahattin Demirtaş yaşam tutarlılığı, duruşu ve zaman, zaman ortaya çıkardığı toplumcu bakış açısı ile saygınlığı olan bir kişiliktir. Bu yazı onun kişiliği ile değil, oynadığı rol ve bir ifadesinden yola çıkarak durum değerlendirmesini amaçlamaktadır.             Biliyorsunuz HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş; “Biz cemaatlerin varlığına karşı değiliz, İnsanların dini inançlarını cemaatler aracılığıyla yaymasına karşı değiliz. Dini cemaatlerin kendisi meşru yapılardır" demişti. Demirtaş’ın bu ifadesi çok yadırganacağını sandığım bir ifade olmuştu. Çünkü uygar toplumlarda cemaat türü yapılanmalar olmaz, sivil toplum örgütleri olur. Cemaat türü yapılanmaların doğallığı şeyhler, şıhlar türü buyruk ve fetva kurumlarının da doğallığı anlamına gelir ki; uygar ve toplumcu yönetim ve yaşam biçimlerine ters bir oluşumdur bu. Bir arada olmaları mümkün değildir. Birisi varsa diğeri olmaz/olamaz. Ama yanılmışım. HDP'nin içinden veya dışından, diğer tüm

KÖTÜSÜNÜZ

Bir sokak köpeğinin başını ya da bir sokak kedisinin sırtını okşamaktan kaçınacak kadar nefret dolusunuz, Ağacın doğal olanını kesecek, çimenin doğal olanını kazıyacak kadar sevgisiz, Ama şehirleri endüstriyel ve pahalı ağaçlar, çiçekler ve yapay çimlerle güzelleştirmeye çalışacak kadar ikiyüzlüsünüz, Karga sesinden rahatsız olup, ağaçlara konmasınlar diye tüm dalları budayacak kadar acımasız, Geceleri ağaçları, köprüleri ve binaları ampullerle ışıl,ışıl aydınlatacak kadar görgüsüzsünüz, "Yaradılanı severiz yaradandan ötürü" lafını söylerken yalancı, yaratılanların acılarına ve ölümlerine bakıp yaratanı hiç aklına getirmeyecek kadar insafsızsınız, Derelere set çektiğiniz için kötüsünüz, Arsaları, alanları, meydanları betona gömdüğünüz için kötüsünüz, Para ve Güç ile ilgili olmayan hiç bir şeyi sevmediğiniz için kötüsünüz, Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadığınız için kötüsünüz. Kötüsünüz kardeşim kötü...