Bencil Sevgi



Herkesin bildiği ve çok paylaşılan bir ifadedir; "Sevgi yalnız bir insana bağlılık değildir, bir tutumdur. Kişinin yalnız bir sevgi nesnesine değil, bütünüyle dünya’ya bağlılığını gösteren bir kişilik yapısıdır. Kişi yalnız bir tek kişiyi seviyor, başka her şeye ilgisiz kalıyorsa, sevgisi sevgi değil genişletilmiş bencilliktir"der, Karl Marks.

 
Dolayısıyla, buradan hareketle ifade etmek gerekirse, içinde yaşadığımız ve bir parçası olduğumuz doğayı sevmeden, hayvanları sevmeden, ailemiz dışında sevilmeye layık olan herkesi ve her şeyi sevmeden, bir kaç kişiye ve birkaç şeye olan sevgimiz genişletilmiş bencilliktir.
 
Özellikle herkes için adaleti ve eşitliği sevmeden, sevdiğimiz her ne olursa olsun kendimizi ve kendimiz için seviyoruz demektir ki, tam anlamıyla bencilliktir. Hele hele mal, mülk, para, paye sevgisi var ki, bencilliğin insanda zuhur etmiş halinin en tepe noktasıdır.
Yaşadığımız düzen, bencilliğin en acımasız halinin hayat bulmuş halidir maalesef..
 
Her şeyin ve herkesin kendimiz için/ben için olduğu veya olması gerektiği düşüncesinin egemen olduğu ve bu şekliyle hayata geçirildiği, korkunç boyutlarda yaşıyoruz hep beraber.
 
Buradan çıkış eskiye ve eskilere dönüş olamayacağına göre (bencillik eskiden bu kadar yoğun yaşanmıyordu), adaletin ve eşitliğin en sevilen ve sevildiği için mücadele edilmesi gereken konu olduğu bir hayatı inşa etme zorunluluğu , insan türünün en büyük hedefi olmak zorundadır.
 
Yoksa hayat, bencilliğin giderek insanı daha da çirkinleştirmeye devam ettiği, yaşanması zor ve sevimsiz bir şey olmaya devam edecek..
 
Turgut Uyar'ın içinde ironi barındıran romantik şiir dizelerinde olduğu gibi;
"Bir biz varız güzel,
Diğerleri hep çirkin"...
İfade aşk ve şiirde çok duruyor... Ama hayat iki kişilik değil, çok kişiliktir.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pervasızlık

Doğru Bildiğimiz Yanlış, Asıl Doğru Olan ve Bu Neyi Değiştirir?

MEKAN GEOMETRİSİ...